Bize kendinizden bahsedebilir misiniz? Kimsiniz, ne yapıyorsunuz?

Merhaba ben Mert Toptaş. Yirmi altı yaşındayım, 2020 yılında İstanbul Aydın Üniversitesi Hukuk Fakültesi bölümünden mezun oldum. Mezun olduktan sonra ise yazılım sektörüne geçiş yaptım ve bir yıldır aktif olarak çalışmaktayım. Mobil uygulamalar geliştirmekteyim. Bulunduğum projeler arasında Hopi ve Istegelsin bulunmakta.

Yazılıma nasıl başladınız? Avukatlıktan neden Yazılım’a geçiş yaptınız?

Hukuk fakültesi ikinci sınıftayken bir hobi olarak yazılıma başladım. Daha sonrasında hobiyi ilerlettim ve profesyonel olarak yapma kararı aldım. Kararı aldıktan sonra da hukuk eğitimini devam ettirdim. O sıralar önce C# ile masaüstü uygulamaları daha sonrasında mobil uygulama geliştirmeyi devam ettirmiştim. 2020 yılında mezun olduktan sonra Invio şirketinde stajyer Android Geliştirici olarak çalışmaya başlayarak yazılıma profesyonel olarak geçiş yaptım.

Avukatlıktan geçmemin en büyük sebebi avukatlık mesleğinin kendi kişilik yapıma uygun olmamasıydı. En başta ilgimi çekmiyordu. Onun harici çok fazla koşuşturmalar, insanlarla sürekli birebir iletişimde olmak, mesleki tatminin çok olmaması, yaptığım işten zevk almıyor olmam ve en önemlisi kod yazıyor olmaktan çok zevk almamdan dolayı geçiş yaptım. Geçiş yapma kararı verirken tamamen ne istediğime ve kişilik yapıma uygun şekilde hangisinin uygun olduğunu düşünerek karar verdim. Şu an için hiç pişman olmadım, gerçekten de avukatlık bana göre değilmiş. Mesleğimde şu an oldukça mutluyum.

Yazılım öğrenmek isteyenlere tavsiyeleriniz nelerdir?

İlk tavsiyem kesinlike yazılım öğrenmekten ve kod yazmaktan keyif alıyorlarsa öğrenmeyi devam etmeleri yönünde. Yazılım öğrenmeye çok kişi heves ediyor ama gördüğüm kadarıyla heves edenlerin çoğunluğu harekete geçmiyor, harekete geçenlerin bir kısmı da ilk karşılaştığı zorlukta bırakıyorlar. Çok azınlığı ise pes etmeden sorunları çöze çöze ilerleyerek öğreniyorlar. Yazılım gerçekten sabırla yaklaşılması gereken uzun bir maraton. Ve maalesef bu maratonun bir sonu da yok. Ne kadar yolda olursanız o kadar iyi ilerlesiniz.

Dİğer tavsiyem ise kod yazmaya başlamadan önce bilgisayarın, sistemin, derleyicinin(compiler) ve kodun nasıl çalıştığının yapısını araştırıp öğrenmeleridir. Gerçekten fark yaratıyor, bir sistemin nasıl çalıştığını anlarsanız onu öğrenmek ve devam ettirmek kolaylaşıyor.

Son olarak ise algoritma konusuna çok ağırlık verilmeli. Algoritma bu işin önemli bir kısmını oluşturuyor. İyi kod yazmak isteyen algoritma becerisini geliştirmeli. Bunun için de bol bol algoritma problemleri çözülmeli. Ben hala çözmeye çalışıyorum ve geliştirdiğini düşünüyorum.

JusTerm’den ve nasıl ortaya çıktığından bahsedebilir misiniz?

JusTerm şöyle ortaya çıktı. Hukuk fakültesindeyken mesleki eğitim olarak hukuk terminolojisi dersi almıştık. Burada bize İngilizce olarak hukuki terimler ve metinlerin okunmasına yönelik eğitim veriliyordu. Özellikle yabancılarla çalışmak isteyen öğrenciler için İngilizce dilekçe okuyacak yazacaklar için oldukça önemli bir dersti. O dersi dinlerken bu materyallere hem hukuk öğrencilerin hem de avukatların rahatça ulaşamadığını, İngilizce bir hukuki metin olsa yararlanacak kaynağın oldukça kısıtlı olduğunu fark etmiştim. Elimde yeterli materyal de vardı.

O sıralarda Flutter popüler olmaya başlamıştı, öğrenip uygulama geliştirmek istiyordum. Ben de bir mobil uygulamayla hem hukuk öğrencilerin hem avukatların uygulama içerisinde hukuki kelimeleri rahatça arayacağı, kendi listesini oluşturabileceği, yeni kelime öğrenecek şekilde alıştırmalar yapabilecek şekilde bir uygulama yapmak istedim. Aslında ilk olarak dersi alırken bir ihtiyaç olduğunu fark etmiştim, daha sonrasında mobil uygulamayla neler yapabileceğimi belirlemiştim.

Uygulamayı geliştirmeden önce veritabanına bütün kelimeleri tek tek giriş yaptım. En uzun iş burada oldu açıkası, elimdeki kaynakları bir araya getirip tek tek hem Türkçe hem de İngilizce anlamlarının veri girişini yaptım. Herhangi bir yerden beslenmedim. Yaklaşık bir aylık geliştirme sürecinden sonra JusTerm ortaya çıktı.

JusTerm kaç kişilik bir ekipten oluşmaktadır ve görev dağılımı nasıldır?

Aslında JusTerm’i tek başıma geliştirip yayımladım. Her şeyiyle ben ilgilendim.

JusTerm ilk müşterisini nasıl elde etti?

JusTerm’den gelir edecek şekilde bir yapı kurgulamadım. O sebeple hem açık kaynak hem de ücretsiz şekilde uygulamamı yayımladım. Yaklaşık bir senedir yayımda uygulama ve gelir elde etmedim.

JusTerm’in geliştirilme sürecinde hangi araçları veya kütüphaneleri kullandınız ve nasıl bir süreç izlediniz?

İlk olarak Flutter ile geliştirdim. Dil olarak Dart’ı kullandım. Servis ve veritabanı olarak Firebase kullandım. Firebase cloud functions, cloud store, crashlytic NodeJs, arama yapmak içinde Algolia servisini kullandım. State management için de Getx kütüphanesini tercih ettim ve onu uyguladım.

JusTerm’i geliştirirken ve tasarlarken karşılaştığınız zorluklar neler oldu ve bu zorlukları nasıl aştınız?

Sanırım en büyük zorluk tasarım geliştirmekti. Tasarımcı değildim ve tasarımı da kendim yapmam gerekiyordu. Bir geliştirici olarak tasarımı sıfırdan tasarlamak gerçekten zordu. O sebeple biraz sade bir tasarım tercih ettim. Tasarımdan yanı sıra elimdeki yazılı tüm veriyi veri tabanına geçirmek çok uğraştırdı, günlerce sırf bunun için uğraştım diyebilirim. Her birini tek tek girip kontrol etmek oldukça meşakkatli bir işti.

JusTerm’i büyütmek için ne tür pazarlama stratejileri uyguladınız? Uyguladığınız pazarlama stratejilerinden ne tür sonuçlar elde ettiniz? JusTerm’in masrafları nelerdir?

Pazarlama olarak Google Play Store’da Google Ads servisini kullandım. Orada daha çok mobil uygulamalarda reklam çıkacak şekilde hukuka ait aramalar yapan kullanıcıların önüne çıkacak şekilde reklam stratejisi oluşturdum. Böylelikle hukuk kategorisinde önlerde çıkmaya başladım en son ilk 10’da diye hatırlıyorum.

JusTerm’in gelir kaynakları nelerdir

Maalesef şu an için JusTerm için bir gelir kaynağı bulunmamakta.

JusTerm aracılığı ile gelecekte hayata geçireceğiniz fikirleriniz için neler öğrendiniz? Edindiğiniz tecrübeler neler oldu?

Açıkcası uygulama geliştirmeden önce fikir aşamasındayken kesinlikle pazar araştırması yapmak gerektiğini fark ettim. Uygulama geliştirmek gerçekten bir işin küçük kısmı, asıl olay iyi bir pazarlama ve iyi bir reklam stratejisinden geçtiğini fark ettim. Çünkü uygulamanız ne kadar iyi olursa olsun ne kadar az hata veriyor olursa olsun pazar tarafından son kullanıcı açısından bilinmiyorsa, fark edilmiyorsa yani kullanıcıya ulaşamıyorsa bunların bir anlamı kalmıyor.

O sebeple yeni bir fikri hayata geçirmeden önce geliştirme aşamasından önce pazar araştırması yapmak çok önemli.

Şu an ki deneyim ve birikiminiz ile JusTerm’i kurduğunuz ilk güne dönseydiniz neleri daha iyi yapardınız ve neleri yapmazdınız?

Uygulamaya reklam eklemiştim, şu an yapacak olsam uygulama içine reklam koymazdım. Çünkü proje çok dar ve niş kitleye hitap ettiği için buradan reklam ile gelir elde etme olasılığı çok çok düşük. Bu sebeple kullanıcı deneyimini daha iyileştirmek adına reklam koymaktan vazgeçerdim.

Uygulama tasarımıyla daha fazla uğraşırdım, daha güncel arayüzleri takip edip daha iyi bir tasarımla çıkacağımı düşünüyorum.

JusTerm’i kurarken sahip olduğunuz deneyim ve tecrübenin yeterli olduğunu düşünüyor muydunuz?

Hayır yeterli değildi zaten öğrenciydim, tamamen deneme yanılma projesiydi.

Kişilik özelliklerinizin JusTerm’i hayata geçirmeye olan etkisi hakkında ne düşünüyorsunuz?

Hem gözlemci hem sabırsız bir yapım var. İyi gözlem yapıp bir an evvel yapmak isteyen birisiyim. O yüzden çok hızlı şekilde projeyi ortaya çıkardım.

Yeni başlayan girişimcilere tavsiye edebileceğiniz öğrenme kaynakları nelerdir?

Açıkcası kendimi çok girişimci olarak görmüyorum, hukuk üzerine bir açıklık görmüştüm ve bunun üzerine bir uygulama yapan bir geliştiriciyim aslında. Bu uygulamadan sonra bir uygulama çıkartmadım, girişimci olarak değil tam zamanlı olarak çalışmaya devam ettiğim için kendimi tavsiye verebilen konumda görmüyorum.

Son olarak bu yazıyı okuyanlara vereceğiniz beş tavsiyeniz neler olurdu?

1 - İlki uygulama geliştirmek istiyorlarsa akıllarına ilk gelen fikri uygulamaya döksünler.

2 - Uygulama geliştirmek istiyor ama fikir bulamıyorlarsa var olan fikirler üzerinden gidip deneme yanılma yapsınlar.

3 - Fikir üzerine para kazanma odaklı düşünen var ise ilk önce pazar araştırması yapsınlar.

4 - Yazılım öğrenmeye niyet eden varsa düşünmeden ilk gördüğü yerden öğrenmeye başlasın.

5 - Son olarak kesinlikle keyif aldığınız işi yapın.


Herhangi bir sorunuz, geri bildiriminiz veya bir sonraki röportajın kiminle olmasını istediğinizi belirtmek için lütfen Twitter’dan bizimle paylaşmaktan çekinmeyin: @fikrinhayati